Epiktetos fakir birisiydi. Kapısı olmayan bir kulübede oturuyordu. Eşyası bir masa ile tahta bir sedir ve paçavra bir yataktı. Bir gün, sonuna kadar fakir kalmaya yemin ettiğini unutarak demirden bir lamba satın aldı. Hemen cezasını gördü. Bir hırsız kulübeye girerek lambayı çaldı. Epiktetos “Yarın gene gelirse” dedi, “iyice şaşıracak, çünkü topraktan bir kandil bulacak!”
Bu topraktan lamba filozofun ölümünden sonra felsefeye âşık olduğunu sanan bir budala tarafından üç bin drahmiye satın alınmıştır. Kendisine özel bir kitaplık düzenleyen bir okumasına karşı yazdığı taşlamada Lukianos bize şu hikâyeyi anlatır: “Şimdi yaşamakta olan bir adam çıkmış ve Epiktetos’un topraktan lambasını üç bin drahmiye almıştır. Zavallı, geceleyin, bu lambanın ışığında okursa uykusunda Epiktetos’daki olgunluğun birdenbire kendisine geçeceğini ve noktası noktasına bu eşsiz yaşlıya benzeyeceğini umuyor.”
