(1872-1970)
Büyük Britanya’nın başbakanlığını yapmış olan Lord John Russell’ın torunudur. Dört yaşına gelmeden annesi ve babasını kaybetti. Onu büyükanne ve büyükbabası büyüttü. Aristokratik bir İngiliz malikanesinde yetişti ve eğitimini evde aldı. Vakti gelince büyükbabasından ağabeyi aracılığıyla kendisine kont ünvanı geçti. Öğrenci olarak Cambridge’e geldiğinde önce matematik eğitimi aldı, daha sonra matematiği felsefeyle birleştirdi. Gençken etkin bir sosyalistti. 60’dan fazla kitap yazdı, edebiyatta Nobel ödülü aldı.
Dış dünya hakkındaki bütün bilgimizin deneyden türediğine ve yapmak istediğimiz şeyin, bu bilginin kesinliğinin akılcı bir kanıtını bulmak ve onu sarsılmaz sağlamlıkta bir temele oturtmak olduğuna inanıyordu. ‘İngiliz tahtının varisi dazlaktır’ önermesi ile ‘Fransız tahtının varisi dazlaktır’ önermesi dilbilgisi açısından aynı olsa da Fransız tahtı diye birşey olmadığından, aslında farklıdır. Gerçeklikle ilgili olduğunu ileri süren, fakat doğruluğu ya da yanlışlığı herhangi bir şeyde gözlemlenebilir bir fark yaratmayan bir önermenin içeriği, anlamı yoktur; bir şey söylenemez. Yalnızca deneysel olarak gerçeklenebilir önermeler anlamlıdır. Ahlak felsefesi alanında ahlaki önermelerin nesnel bir geçerliliği olmadığını savunan filozof, ahlaki problemlerin psikolojik ve toplumsal olduğunu, insanların ne isteyip ona nasıl ulaşabilecekleri konusuyla ilgili olduğunu savunur. Russell’ın felsefesi Mantıksal Pozitivist olarak isimlendirilmiştir.