En Yakın Etkinlikler

Voltaire

(1694-1778)

Yeni bilimin ve yeni liberalizmin devrimci içerimlerinin Kıta Avrupası’nda yaygınlaşmasında herkesten çok Voltaire’in payı vardır.

Voltaire iki yıl İngiltere’deki sürgünden sonra Fransa’da kalarak kendini Newton’un temsil ettiği yeni bilimle Locke’un temsil ettiği yeni liberal felsefeyi incelemeye verdi. Ulaşabileceği her olanağı kullanarak –tiyatro oyunları, romanlar, yaşam öyküleri, tarihsel yapıtlar, risaleler, açık mektuplar ve eleştiri yazılarıyla- bu düşünceleri yaydı.

Yukarıda bahsedilen Newton ve Locke etkileri diğer filozoflarda da açık bir biçimde görülür. Newton’un fizikte yaptığı buluşlar ve bu buluşların evrenin her noktasında geçerli olduğunu ortaya koyması bu dönem filozoflarını Locke’nin bilgi görüşüyle bu bilgileri birleştirerek tek olan evrensel yasanın bilgisine ancak deney yoluyla ulaşabileceğini düşünmeye itmiştir. Deneycilik ve liberalizm bilim ve siyaset görüşlerinde ağırlık kazanmış, devlet ve kilise ağır şekillerde eleştirilmeye başlanmıştır. Bu sorgulama bir isyan-ihtilal doğurmuştur.

Bilimsel ilerlemeler kiliseyi tekzip etmekte ve kilise artık zayıf kalmaktadır. Voltaire bu noktaları sıçrama noktaları olarak alır ve bir bakış tarzı olarak kiliseyi eleştirir. Voltaire ünlü sözünde şöyle söyler:”Tanrı olmasaydı da biz onu icat etmek zorunda kalacaktık. Ama bütün doğa onun varolduğunu bize haykırmaktadır.” Tanrı’ya ve ölümsüzlüğe inanma olmasaydı insan toplumu dağılırdı. Toplumun ya da doğanın anlaşılması içinse Tanrısal kaynağa (kiliseye) ihtiyaç yoktur. Eğer Tanrı insanlara akıl verdiyse bu akıl kullanılarak doğa ve toplum anlaşılabilir. O halde bu akıl kullanılmalıdır. İşte usu her şeyin üzerinde tutma eğilimi taşıyan bu düşünce “Aydınlanma” olarak bilinir.

Bakmak İsteyebilirsiniz...

Delia Steinberg Guzman

İspanyol vatandaşı olan Guzman, 1943 yılında Arjantin’in Buenos Aires şehrinde dünyaya geldi. Altı yaşında müzik ...

Bir yanıt yazın