En Yakın Etkinlikler

Avucumuzdaki Terazi

Duvardaki kıpırtılara dikilmiş gözlerin,

Dikkatinden kaçırır ayağına bağlı prangayı.

Oysa erdem toprağın her sulanışında,

Bir halka koparır tutsaklık zincirinden.

   Geçmişten bu güne bir bakış ile evren ve insan üzerine kafa yormuş, emek harcamış ve bilincin belli bir yüksekliğinde öğretilerini damıtmış tüm bilgeler, insan terazisinin bir kefesinde bilginin, diğer kefesinin de korkuların olduğu noktasında hemfikirdirler.

   Burada bilgi olarak kastedilen elbette bu gün anlaşıldığı üzere entelektüel manada ezberlenen ve hayatın her anında konuşmaktan zevk duyulan dilsel bilgi değildir. Yine zihinsel manada depo edilen ve çeşitli yanılsamaların zihnimize dayattığı bilgiden de bahsetmiyoruz elbette. Burada bahsedilen bilgi gerçek manada tüm bedensel, duygusal ve zihinsel perdelemelerin ötesinde; hatta daha üzerinde, keşfedilen ve sürekli çaba, sabır ve buna bağlı bir takım erdemlerle irtibata geçilerek elde edilen bilgidir. Bu bilgi insanı cesur ve güvenli kılar. Bilincin ilerleyişinde daha yukarısı için güç verir ve her ilerleyişte biraz daha özgür kılar. Doğu öğretilerinde bu bilgi samadhi halinde olanların bilgisidir. Kutsal dinlerde bu bilgi, bu gün imanı sadece inanmak olarak basite indirgeyen anlayışların ötesinde bilgi bütünlüğü veya birlik hali olarak ifade edilir. Bu bilgi insanın bilinç durumuna ve yolunda olmasına bağlı olarak sürekli bir kartopu misali kendini artıran ve sonsuzluğa doğru yükselişin bilgisidir. Hiç bir zaman tam olarak bir sona sahip değildir. Bilinç merdiveninin her basamağında durup, bir kusur kabuğunu daha sıyırmak ve yenilenmeye, dönüşüme işarettir.

1   Diğer kefede bulunan korkular insanın zihin derinliklerine kök salmış zehirli bitkilerdir. Zihin gölünün dibinde yuvalanmıştırlar ve çoğu zaman kendini gizlerler. Yaptığımız her şey düşüncelerimizin ürünüdür. Düşüncelerimiz ise istek ve arzularımızın denetimi altındadır. İstek ve arzularını denetleme yolunda olan kişiler düşüncelerini, dolayısıyla da eylemlerini düzenleme yoluyla kendi iç ateşlerini yakarlar. Korkuları her zaman kusurlar büyütür. Emin olamamak, bütünsel bakamamak ve evrensel yasaların keşfinden uzak bir hayatın her zaman insan içerisinde korkuların yeşermesine ve zamanla kök salmasına neden olur.

   Eylemlerimizin sonuçları er veya geç bize döner. Bu yasa doğuda Karma Yasası olarak ifade edilir. Bu geri dönüşler zihin dünyamıza izler bırakır. Bu izler ya erdemler dünyamıza ya kusurlar dünyamıza ayak izleri olarak yansırlar. Fiziksel bedenimizi bir takım yiyeceklerle sürekli besleriz ve bu kaçınılmazdır. Üstelik her daim yararlı ve besleyici besinler bulmaya özen gösteririz. İşte eylemlerimizin sonuçları da zihinsel ve duygusal dünyamızın besinleridir. Doğru eylemeler her daim bilgi kefesini ağırlaştırırken, bilinçsiz ve rotasız eylemlerde her daim korkularımızı büyütecektir.

Yazar : Mustafa Karagöz
Aktiffelsefe Üyesi

Bakmak İsteyebilirsiniz...

BÜYÜK İNSANIN ÖYKÜSÜ – MAHABHARATA

Mahabharata destanı, yüz bin fazla kıtayı içeren, dünyanın en büyük kitaplarından birisidir. Hint destanı olarak ...

Bir cevap yazın