Sevgiyi biliriz, belki de bildiğimizi sanırız. Maddi alemde gördüğümüz, bildiğimiz objelere, bireylere sevgi duyarız. Oysa onlara duyduğumuz sevgi “Yüce Olan”ın sevgisinin görünümleridir yalnızca. Hepimizde, her şeyde O’ndan bir parça var iken sevgiyi O’ndan ayrı bir şekilde düşünmemiz imkansızdır. Bu durumda maddi olana hissettiğimiz sevginin O’nun sevgisi yanında ne kadar küçük olduğu ortadadır.
“Sevginin Sırrı”nda Swami Vivekananda, “Yüce Olan”ın sevgisine ulaşmaya giden yolda:
– Bu sevgi, dünyevi sevgiye benzer mi?
– “Yüce Olan”ın sevgisine ulaşmada atılacak adımlar nelerdir?
– Bu sevgiye giderken karşımıza çıkabilecek tuzaklar nelerdir?
– Bunlardan nasıl kurtulabiliriz?
– Bu sevgiye ulaşmada “öğretmen” gerekli midir?
– “Om” neden önemlidir?
– İçsel ve dışsal temizlik nasıl sağlanır?
gibi sorulara ve daha fazlasına sade bir biçimde cevap verip bunları akılda kalıcı örneklerle hayata geçiriyor ve diyor ki:
“Her ruhun kaderi mükemmel olmaktır ve her varlık sonunda mükemmel hale erişecektir. Şu anda ne olduğumuz geçmişteki fiil ve düşüncelerimizin bir sonucudur, ileride ne olacağımız da şu an düşündüklerimizin ve yapacaklarımızın bir sonucu olacaktır.
Doğanın gizemli bir kanununa göre, toprak hazır olur olmaz tohum gelmelidir… Ve gelir de.”
Hazırlayan: Banu Çakır