En Yakın Etkinlikler

STOACILIK / JEAN BRUN

Jean Brun, bu kitapta Stoacı Okul – Stoacı Felsefe – Stoacı Bilgelik kurgusuyla okuyucuları derinleştirmeyi hedefliyor ve filozoflardan yaptığı alıntılarla desteklediği anlatımında öğretinin özünü sunuyor. Gelin Stoacılık hakkında kitabın ışığında bilgi edinelim:

Stoa öğretisinin kurucusu Kitionlu Zenon (336-264), derslerini Poekile yani resimlerle kaplı olan sütunlu girişte vermekteydi. Bu nedenle Stoacılık, Yunanca sütunlu giriş anlamına gelen stoa sözcüğünden gelmektedir.

Stoacılığın tarihçesine baktığımızda üç dönem görürüz:

Eski Stoacılık – İ.Ö. 3. yüzyıl (Atina)

  • Kitionlu Zenon
  • Kleanthes
  • Khrysippos

 Orta Stoacılık – İ.Ö. 2. yüzyıl

  • Tarsuslu Zenon
  • Tarsuslu Antipater
  • Babilli Diogenes
  • Tarsuslu Arkhemedes
  • Sidonlu Boethus
  • Rodoslu Panetius
  • Apameli Posidonius

 İmparatorluk Dönemi Stoacılığı – İ.S. 1. ve 2. yüzyıl (Roma)

  • Seneca
  • Musonius Rufus
  • Epictetos
  • Marcus Aurelius

Marcus Aurelius’tan sonra Stoacılıkta büyük isimler görmeyiz lakin bu öğreti Ortaçağ, Rönesans ve modern zamanlarda da canlılığını sürdürmüştür. Stoacı filozoflar tüm okullarda çevrilmiş veya okunmuştur. Montaigne, Descartes, Pascal Stoacı düşüncede derinleşen isimlere örnektir.

Stoacılar felsefeyi birbiriyle bağlantılı gördükleri mantık, fizik ve ahlak olarak bölümlendirmiştir. Yumurta benzetmesinden hareketle; kabuğuna mantık, beyazına ahlak ve merkezine fizik demişlerdir. Bilge kişi, akla uygun olarak doğayla uyumlu yaşayan kişi olduğundan;  besleyici ilke fizik ya da ahlak olarak kişiden kişiye göre değişebilir lakin yalnızca erdem en üst sanattır. Bu nedenle Stoacılık, ahlaki bir akılcılıktır.

”Erdemi elde etmiş kişide, mutlu olmak için hiçbir şey eksik değildir. Yalnızca bilge kişi, yetkinliğe ulaşır.”

Mantık bilimi açısından Stoacıları özgün bir çizgide bulabiliriz. Stoacı akıl yürütmenin dayanağı Aristoteles’inkinden farklı olup Stoacı akıl yürütme zamansal ilişkilerin içermelerine dayanır.

”Zamansal ilişkileri, bir öncel ile bir ardıl arasındaki zorunlu bağlantıları (synartesis, emphasis) tanımak, akla uygun yani doğaya uygun yaşamak isteyen insanın ilk uğraşısıdır.”

Stoacılar için fizik ise bugünkü anlamından oldukça uzaktır. Fizik, bilimsel kuramlar bütünü olarak asla görülmemiştir. Yazara göre Stoacı fizik, bir kozmoloji olan teolojidir. Tanrı doğalaşmıştır ve insan için yaşamın anlamı kendisini çevreleyen gerçeklikte gizlidir.

”Stoacılar için dünya bir canlıdır, tıpkı içiçe geçtiği Tanrı gibi, yönelim ve duygudaşlık yapısına yön verir ve insan için yaşamak, evrensel yaşamla uyum içinde yaşamaktır.”

Stoacılar için mantıktan söz etmek, fizikten söz etmektir. Fizikten söz etmek, ahlaktan söz etmektir. Doğanın varlık nedeni ve insan doğasıyla evrenin doğası arasında uyum konusunda fikirlere sahip olmadıkça ahlaki yargılara varmak mümkün olmaz. Bilgeliğe ulaşmak ise ahlaki bakımdan yetkin olmakla ilişkilidir.  Bilgi ve eylemin birliğine dayanan Stoacılık’ı bir yaşam felsefesi olarak değerlendirebiliriz.

Hazırlayan: Ezgi Çetin

Bakmak İsteyebilirsiniz...

SPARTA / DUYGU ALKAN

M.Ö.10. ve M.S.4. yüzyıllar arasında var olan Sparta şehir devleti, Antik Yunan dönemindeki en önemli ...

Bir cevap yazın